Tıp Eğitiminin Temelleri
Tıp Eğitiminin Temelleri
İnsanlık tarihindeki gelişime paralel olarak, eğitim yöntemleri de sürekli değişim ve gelişim göstermiştir. Hekimlik uygulamaları ve tıp eğitimi de bu gelişime uyar. Orta çağda "usta-çırak eğitimi" şeklinde yürütülen bu eğitim, zamanla disipline dayalı ve entegre eğitim modelleri ile yapılmış; son 30-40 yıl içinde de probleme dayalı eğitim modeline erişmiştir. Ülkemizde az sayıda klasik eğitimi sürdüren ve yine az sayıda probleme dayalı eğitimi benimsemiş Tıp Fakültesi varken büyük çoğunluk belli oranlarda eski ve yeni yöntemlerin bir arada kullanıldığı karma eğitim modelini uygulamaktadır. Uygulanan eğitimin modeli ne olursa olsun tüm Tıp Fakülteleri "En İyi Tıp Eğitimi"ne erişme yolunda yoğun çaba göstermektedir. Ancak diğer taraftan Tıp eğitimi ile ilgili farklı görüş ve düşünceler de tartışılmaya devam etmektedir. 3.
"Akademik unvan" taşıyan herkesin, eğitici olarak değerlendirildiği ülkemizde Tıp Eğitiminin kalitesi ile ilgili kaygılar vardır. Çünkü Eğitim ayrı bir bilim alanıdır ve onun temel ilkeleri vardm Bu ilkelerin uygulanmadığı eğitim süreçlerinde istenilen başarınm elde edilmesi mümkün değildir. Tıbbi bilgileri çok iyi bilmek her zaman iyi bir eğitici olmak için yeterli olmayabilir. Diğer taraftan eğitim becerisinin de öğrenilmesi gereken bir beceri olduğu gerçeği birçok eğitici tarafından kabul görmemekte ve öğretim üyeleri tıp eğitimi prensipleri konusunda bilgi birikimlerini ve becerilerini geliştirme konusunda isteksiz davranmaktadırlar.
Temel bilim öğretim üyelerinin sadece bilgi yüklemeye; klinik bilim öğretim üye-lerinin sadece hastaya odaklandığı bir tıp fakültesinde; öğrenciler aşırı teorik bilgilerle donanmış, standart klinik beceri eğitimi alamamış bir hekim olarak mezun olmaktadır-lar. Günümüzde, tıbbi bilginin aşırı artması, bu bilginin tıp eğitimi süresince öğrencilere
verilebilme sınırlarını aşmış durumdadır. Bu nedenle öğrencilere tüm bilgileri vermekten ziyade "çekirdek müfredatta yer alan becerileri ve konulan" tavizsiz öğretmek; diğerleri için "yaşam boyu kendi kendine öğrenme" prensipleri doğrultusunda nereden, nasıl öğrenebileceğini kavratmak yani kısaca "öğrenmeyi öğretmek" ana prensip olmalıdır. Tıbbı kutsal yapan, teknolojik aletler ve özelleşmiş bakımlar değil, iyi hekimlik için gerekli bilgi, beceri ve tutumla donatılmış insana bir bütün olarak bakabilen hekimlerin yaptığı iştir.
Tıp Fakülteleri, küresel düşünüp kendi ülke gerçeklerine uygun hareket etmek zo-rundadır. Tıp Fakültelerinin müfredatları bu anlayışla yapılmalıdır. Tıp eğitimi süresin-ce verilen temel ve klinik dersler, disiplinler arası işbirliği ve yaklaşımla yatay ve dikey entegrasyon yapılarak öğretilmelidir. Hasta ile karşılaşma olabildiğince alt sınıflarda sağlanmalı, temel tıbbi beceriler mutlaka tüm mezunlara kazandırılmalı ve mezunların problem çözme yetenekleri geliştirilmelidir.
Bu gerçekler ışığında tıp eğitimi yapacak öğretim üyelerinin, öğrencilerine tıbbi bil¬gi, beceri ve tutum kazandırırken tıp eğitiminin ilkelerini de bilmesi ve en iyi şekilde kullanması gerekir. Bu konuda yazılmış temel eserlerden biri olan "Basics in Medical Education; Z Amin, K.H. Eng" adlı kitabın çevirisinin, Tıp eğiticilerine önemli katkılar sağlayacağını umuyoruz. Eserin Türkçe'ye kazandırılmasında görev alan tüm arkadaş-larımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. Eserin Türkçe'ye kazandırılmasında görev alan tüm arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. Genel olarak ülkemizde henüz Tıp Eğitimi terimleri konusunda tam bir fikir birliği sağlanamamış olması nedeniyle, ortaya çıkabilecek terminoloji farklıklarının anlayışla karşılanmasını diliyor; bundan sonra ya¬pılacak baskılarda katkılarınızı bekliyoruz.